Turumuz kişiye özel aracın sizi adresinizden alması ile başlıyor. İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali'nde buluşarak, check-in işlemlerimizi tamamlıyor ve Türk Havayollarının tarifeli seferi ile Venedik uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Varışımız ile birlikte havalimanından ayrılıyoruz ve kudretli bir imparatorluğun öyküsünü ve geçmiş bir dönemin gelişen sanat sahnesini anlatan mimariyle süslenmiş, su üzerinde asılı duran güzel şehir, Veneto bölgesinin başkenti Venedik’i keşfetmeye koyuluyoruz. Şehrin en eski köprüsü olan Rialto Köprüsü, Ahlar Köprüsü, Napolyon’un bir zamanlar ‘Avrupa’nın Oturma Odası’ diye bahsettiği San Marco Bazilikası, San Marco Çan Kulesi, Doge Sarayı, San Marco Ulusal Kütüphanesi, Ulusal Arkeoloji Müzesi, birçok siyasi, dini, tarihi ve entelektüel yapılarıyla kurumsal yaşamın her biçimini temsil eden San Marco Meydanı dışarıdan göreceğimiz yerler arasında. Güneşi Venedik’te serbest gezerek batırıyor ve dinlenmek için otelimize yerleşiyoruz. 

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası dünyaca en bilindik aşk hikayesine ev sahipliği yapan Verona’ya transfer oluyoruz. Shakespeare’in ünlü eserinde yer alan Romeo ve Juliet’in destansı aşklarının yaşandığı yer olarak rivayet eden Juliet Evi’ni geziyoruz. Verona Arenası ve Amfitiyatrosu, Verona Katedrali, Erbe Meydanı, San Pietro Kalesi ve meşhur Taş Köprü’yü şehir turumuzda dışarıdan görüyoruz. Yeni anılarımızı da yanımıza alarak Floransa transferimizi gerçekleştiriyor ve otelimize giriş yapıyoruz. Kısa bir dinlenmenin ardından şehrin ışıklandırılmış halinden büyülenmek için Floransa akşam turumuzu gerçekleştiriyor ve geceyi burada noktalıyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından ışıklandırılmış gördüğümüz bu güzel şehri bu kez de gün ışığında gezmeye başlıyoruz. Floransa şehir turumuzda şehri ikiye ayıran Arno Nehri, kuyumcuları ile ünlü Ponte Vecchio Köprüsü, Medici ailesinin Floransa’da hüküm sürdüğü Palazzo Vecchio, Rönesans’ın başyapıtlarından olan Herkül ve Davut heykellerine ev sahipliği yapan Piazza Della Signoria, İtalya’nın en yüksek 3. kubbesine sahip olan Santa Maria del Fiore Duomo’su ve kapısıyla ünlü Vaftizhane dışarıdan göreceğimiz yerler arasında. Arno nehrini ve tüm şehri izleyebileceğimiz Michelangelo Tepesi’ne çıkıyor ve kısa bir fotoğraf molası sonrası bugünkü şehir turumuzu burada noktalıyoruz. Öğle sonrası serbest zamanın tadını çıkarıyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Romanesk mimarisinin en güçlü simgelerinden biri olan ve yine UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pisa’ya transfer oluyoruz. Pisa Kulesi’nin yanı sıra kentin en önemli meydanı olarak da dikkat çeken “Mucizeler Meydanı” (Campo dei Miracoli) günümüzün ilk durağında göreceğimiz yerler arasında. Tur bitiminde Siena’ya doğru yola çıkıyoruz. Siena’ya gelişimizle birlikte şehri keşfetmeye başlıyoruz. Zamanda yüzyıllar öncesine gideceğimiz, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu güzel orta çağ şehrinde San Domenico Kilisesi, Siena Katedrali, her yıl “Palio” adı verilen geleneksel at yarışlarının yapıldığı Piazza del Campo Meydanı, şimdilerde Belediye Binası olarak kullanılan ünlü Palazzo del Popolo, Gaia Çeşmesi, Çarşı Meydanı’nı ve geçmişin tüm izlerini günümüze yansıtan eski dar Siena sokaklarını geziyoruz. Burada da anılarımıza yenilerini ekledikten sonra geceyi geçireceğimiz Roma’ya transfer oluyor ve otelimize giriş yapıyoruz. 

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası tarih kokan bu şehri keşfetmeye başlıyoruz. Hristiyanlığın merkezi olarak kabul edilen Cem Sultan’ın hapsedildiği Castel St. Angelo, Mussoli’nin halka seslenmiş olduğu Venedik Meydanı ve II. Vittorio Emmanuele Anıtı, Tatlı Hayat filmiyle ünlenen Aşıklar Çeşmesi, 135 basamaktan oluşan ve batık gemi çeşmesini bulunduran İspanyol Merdivenleri, Caracalla Hamamları, Circo Massimo, Adalet Sarayı, Navona Meydanı, 4 Nehir Çeşmesi, İtalyan Senato Binası ve Pantheon dışardan görüyoruz. Turumuz sonrası serbest zamanı hak etmiş oluyor ve şehrin dilediğimizce keyfine varıyoruz. Akşam üzeri kısa bir dinlenmenin ardından Roma’nın gece ışıklandırılmış halinden büyülenmek için akşam turumuzu gerçekleştiriyor ve otelimize dönüyoruz. 

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Hristiyanlara göre Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul edilen ve Roma Katolik Kilisesinin merkezi olan, 1929 yılında, yüzlerce yıl varlığını koruyan Papalık Devleti’nin devamı niteliğinde ve Mussolini’nin onayıyla bağımsızlığını ilan eden Vatikan’ın içerisini geziyoruz. Sonrasında kanlı Gladyatör savaşlarına ev sahipliği yapan Collesium’u da dışarıdan görüyor ve rehberimizin belirleyeceği saatte İstanbul’a dönüş uçuşumuz için Roma havalimanına transfer oluyoruz. Türk Havayollarının tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuyor, turumuz öncesi vermiş olduğunuz adrese yapılacak kişiye özel transferimiz ile sona eriyor. Bir sonraki turumuzda görüşmek üzere…