
Roma – Vatikan – Pompei – Barletta – Bari – Polignano A Mare – Lecce
Taranto – Matera – Potenza – Salerno – Sorrento – Positano – Amalfi
Capri Adası – Napoli – Nemi Gölü – Castel Gandolfo – Pomezia
Sürpriz Maliyetler Olmaksızın !
ŞEHİR VE KÜLTÜR GEZİLERİ DAHİL !.
İzmir-Roma-İzmir Gidiş Dönüş Uçak Biletleri ve Vergileri.
HEPSİ FİYATA DAHİL !
1.TUR: 19-26 Ağustos 2.TUR: 16-23 Eylül
(8 Gün-7 Gece)
Öğlen saat 14:00’de siz değerli konuklarımızla İzmir Adnan Menderes Hava Limanı Dış Hatlar Terminalinde buluşarak, bagaj, pasaport ve check-in işlemlerimizi tamamlayarak Sun Express Hava yollarına ait XQ 868 sefer sayılı uçuşu ile saat 16:40’ta İtalya’nın başkenti, tarihin beşiği Roma’ya hareket etmek üzere uçağımızdaki yerlerimizi alıyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik bir uçuşun ardından yerel saat ile 18:10’da başkent Roma’ya varışımızın ardından bizi bekleyen aracımızdaki yerlerimizi alarak rehberimizin anlatımlarıyla bölge hakkında oryantasyon turumuzu gerçekleştirerek akşam yemeği için alacağımız kısa bir serbest zamanın ardından otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Roma’daki otelimizde.
1. Ve 2. Tur Konaklama: 4*President Pomezia v.b (Roma)
✈︎ Uçuş No: XQ 868 (Sun Express) – Kalkış: İzmir - Saat: 16:40 - Varış: Roma – Saat: 18:10
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Pompei Antik Şehri’ne gitmek üzere yola çıkıyoruz. Yol boyunca güzel manzaralar eşliğinde İtalya’nın güneyine doğru yol alırken kentin keşmekeşliğinde gitgide uzaklaşarak ruhumuzu dinlendirebileceğimiz keyifli bir yolculuğun sonunda Antik kente ulaşıyor ve gezimize başlıyoruz. 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv Yanardağı’nın iki gün süren faaliyeti sonucu volkanik kül ve cürufun altına gömülerek yok olan ve 1599 yılında tesadüfen yeniden keşfedilerek yapılan kazılarla büyük bir bölümü gün yüzüne çıkarılan, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilen, bu Antik Kent’i ziyaret ediyoruz. Odeon, Büyük Tiyatro, Lupanare (Genel Ev), Forum gibi yapıların yanı sıra kentin gelişmişliğine tanıklık eden ana bulvarlarını, su taşıma sistemlerini ve yüzyıllar boyunca lav altında kalmış, taşlaşmış insan figürlerini görüyoruz. Antik Kent çevresindeki bir yerel restoranda serbest öğle yemeği alıyor ve sonrasında Vezüv yanardağı eteklerinden geçerek birbirinden güzel kasaba ve köylerin İtalya’nın bu güney bölgesini renklendiren ve doğa içerisinde konuşlanmış yapılarını görerek, Adriyatik kıyılarının kültürel zenginlikleriyle ortaya çıkan şehrine gidiyoruz. Doğal manzarasıyla, tarihiyle göz kamaştıran Barletta’daki ilk durağımız Porto di Barletta (Barletta Port’u) olacaktır. Adriyatik denizine konuşlanmış ve Orta Çağ’dan beri ticaret, taşımacılık ve askeri savunma görevleri üstlenmiştir. Buradan başlayarak yürüyüş turumuza sırasıyla; barok mimarisiyle ilgimi çekecek olan ve içerisinde Giuseppe de Nittis’e ait eserlerin bulunduğu Palazzo Della Marra, 1503 yılında İtalyan ve Fransız şövalyeleri arasında geçen meşhur Barletta muharebesinin anısına hazırlanmış müze olan ve şövalye zırhlılarının, belgelerinin ve silahlarının sergilendiği Disfida di Barletta Anı Evi (Cantina della Disfida), 10. yüzyılda Normanlar tarafından inşa edilen ve daha sonra Frederick II döneminde genişletilen, içerisinde Beşinci Haçlı Seferi'ne dair belgeler ve antik haritaların bulunduğu Barletta Kalesi (Castello Svevo di Barletta), yaklaşık 4,5 metre yüksekliği, şehrin sembol yapılarından en önemlisi olan ve Haçlı Seferleri sırasında Kudüs’e giden hacılar için önemli bir durak noktası Santo Sepolcro Bazilikası (Basilica del Santo Sepolcro) ile adeta sizi karşılarcasına konuşlanmış, Bizans İmparatoru I. Theodosius’a ait olduğu düşünülen, Avrupa’daki en büyük antik bronz heykellerden biri kabul edilen Barletta Kolosu (Colosso di Barletta)’nu görerek rehber anlatımlarımız eşliğinde gezimizi tamamlıyoruz ve şehrin lezzetlerini tadımlamak ve hatıralıklarından edinmek üzere serbest zaman veriyoruz. Yeniden buluşarak, yaklaşık 45 dakikalık mesafede bulunan ve konaklayacağımız; dar sokakları, tarihi binaları ve zengin kültürel mirası ile bilinen Bari’ye gidiyoruz. Burada yapacağımız oryantasyon bilgilendirmeleri eşliğinde gezimizin ardından otelimize yerleşiyoruz.
1.Tur: 4* Torre e Mare – Barion Hotel & Congressi (Bari)
2.Tur: 4* Noicattaro – Unahotels Regina Bari (Bari)
Otelimizde alacağımız güzel bir kahvaltının ardından, güne denizle iç içe geçmiş tarihi yapıları, beyaz badanalı evleri ve muazzam manzaralarıyla ünlü Polignano a Mare Kasabası'na gidiyoruz. Çok yakın mesafede bulunan bu sahil kasabasının tarihi sokaklarında geçireceğimiz zamanda Old town’dan başlayarak, Gotik ve Romanesk stilin birleşimiyle yapılmış Chiesa Matrice kilisesini ve ünlü şarkıcı ve söz yazarı Domenico Modugno’nun heykelinin bulunduğu meydanı görebilir ve şirin ve küçük dükkanlarından hatıralıklar alabilir, kafelerinde vakit geçirebiliriz. Buradaki güzel zamanın ardından UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve benzersiz Trulli evleriyle ünlü Alberobello kasabasına gidiyoruz. Çatıları yuvarlak taşla yapılmış, geleneksel Apulya evlerinin dünyadaki en yoğun bölgesi olmasından dolayı Alberobello adeta bir açık hava müzesine benzemektedir. Kendine has geleneksel bir yaşam sergileyen kasabada; Barok mimari örneği Basilica dei Santi Cosma e Damiano, kasabanın doğal güzelliklerini ve manzaralarını gözler önüne seren Alberobello bahçeleri, Trulli Evleri içerisine oluşturulmuş otantik hediyelik el yapımı eşya dükkanları göreceğimiz yerler arasındadır. Alberobello’dan sonraki durağımız Puglia’nın en önemli şehirlerinden biri olan Lecce olacaktır. Barok mimarisi ile ünlü, en önemli kültürel ve sanatsal merkezlerinden biri ve bölgenin "Güneyin Floransa'sı" olarak da bilinen Lecce’de, büyüleyici tarihi yapıları, güzel meydanları ve canlı atmosferiyle zaman geçirmek üzere gezimize başlıyoruz. Gezimize, şehrin kalbinde yer alan ve İtalya’nın en güzel meydanlarından birine sahip olan Piazza del Duomo meydanından başlıyoruz. Barok mimarisiyle çevrili olan bu meydanda, Lecce Katedrali (Cattedrale di Lecce), Campanile (Çan Kulesi) ve Episkopal Sarayı görülecek yerler arasındadır. Zengin taş işçiliği ile işlenmiş yapısıyla Basilica di Santa Croce, M.S. 2. yüzyılda inşa edilen Roma Amfitiyatrosu, Castello Carlo V (Carlo V Kalesi) ve Roma Tiyatrosu’nu görerek, rehber anlatımlarını dinledikten sonra serbest zaman veriyoruz. Orecchiette, focaccia ve pasticciotto gibi yöresel tatları mutlaka denemelisiniz. Rehberimizle belirlenen buluşma saatimizde yeniden bir araya gelerek, Yunan, Roma ve Orta Çağ dönemlerinden kalma kalıntılarıyla dikkat çeken ve Ionya denizi kıyısında kurulu kent, Taranto’ya gidiyoruz. Varışımıza takiben, Taranto'nun simgelerinden biri olan ve şehir merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan, 15. yüzyılda inşa edilmiştir ve Aragonlu Krallığı'nın döneminden kalma en önemli yapılardan, deniz kenarında bulunması nedeniyle savunma amaçlı stratejik bir konuma sahip Aragon Kalesi’ni görüyoruz. Kentin en önemli dini yapılarından biri olan San Cataldo Katedrali, MÖ 6. yüzyılda inşa edilen, deniz tanrısı Poseidon'a adanmış, Taranto'nun antik Yunan dönemine ait önemli tapınaklarından Poseidon Tapınağı’nı da görerek yürüyüş turumuzu gerçekleştiriyoruz. Denizin harika manzaralarını görebileceğimiz ve kente iki taraftan tarihi köprülerle bağlanmış; biri San Francesco di Paola köprüsü diğeri ise Ponte di Pietra köprüsü olmak üzere, bu eski kentte serbest zaman veriyoruz. Deniz mahsulleriyle adeta gurmelerin önemli uğrak noktası olan bu eski şehir merkezinde (Citta Vecchia) birbirinden lezziz İtalyan mutfağını deneyimleyebilirsiniz. Buradan geçireceğimiz keyifli zamanın ardından otelimize yerleşiyoruz.
1. ve 2.Tur Konaklama : 4* Taranto – Mercure Delfino Taranto (Taranto)
Taranto’da otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, tarihi Prehistorik döneme kadar uzanan dünya çapında ünlü Sassi di Matera adlı antik yerleşim alanı ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Matera’ya gidiyoruz. Bu eşsiz şehir, taş yapıları ve kayalara oyulmuş evleri ile dikkat çekmekte olup ülkemizin nadide şehirlerinden Mardin’e çok benzetilmektedir. Şehre varışımızla birlikte mağara evleri, kiliseler, manastırlar ve taş yolları ile bezeli eski yerleşim alanında gezmeye başlıyoruz. Şehrin merkezine hâkim bir tepede yer alan ve 11. Yüzyıl’da inşa edilmiş olan, Puglia Tarzı'nda yapılmış en önemli dini yapısı San Giovanni Battista'ya adanmış Katedral, şehrin yer altı sisteminin bir parçası olan ve tarihi şehri besleyen suyun depolanmasında rol alan Palombaro Lungo yer altı şehrini geziyoruz. 5 milyon litre su kapasitesiyle 16 metrelik derinliğe sahip ve antik hidrolik mühendisliğinin şaheserliği olarak tanımlanan gezimizin ardından fotoğraflama için vereceğimiz molayı da tamamlayarak, birçok ünlü filmin çekimlerine ev sahipliği yapmış Matera’dan ayrılıyor ve Appennino Dağları'nın eteklerinde yer alan ve geleneksel İtalyan atmosferiyle öne çıkan tarihsel kökleri Antik Roma'ya kadar uzanan Potenza şehrine gidiyoruz. Şehir merkezine varışımızla birlikte ilk durağımız, Romanesk ve Gotik tarzları birleştiren San Gerardo Katedrali oluyor. Rehberimizin buradaki anlatımlarını dinledikten sonra şehrin tarihi binalarının bulunduğu Piazza Mario Pagano’ya gidiyor ve öğle yemeği molası için serbest zaman veriyoruz. Yeniden buluşmamızın ardından, Amalfi Kıyıları’nın başlangıç noktası kabul edilen ve İtalya’nın Campania bölgesinde yer alan Akdeniz’e kıyısı olan Salerno’ya gidiyoruz. Dar sokakları, güzel meydanları ve eski binalarıyla tipik bir Akdeniz şehri atmosferi sunan ve büyüleyici ortamıyla bizleri etkileyecek olan şehir merkezinde gezimize başlıyoruz. Romanesk ve Barok tarzıyla kentin etkileyici yapısı tarihi Salerno Katedrali’ni görüyor ve limanda bulunan muhteşem tarihi görüntüsüyle Piazza della Liberta’ya (Liberta Meydanı) gidiyoruz. Şehrin bu en hareketli noktasında vereceğimiz serbest zamanın ardından otelimize yerleşiyoruz.
1. ve 2. Tur Konaklama: 4* Mediterranea Hotel & Convention v.b. (Salerno)
İki gün üst üste konaklayacağımız Salerno’daki bu otelimizi kahvaltımızı yaptıktan sonra zeytin ağaçları, narenciye bahçeleri ve renkli çiçekler arasında yer alan dar sokakları ve büyüleyici güzellikteki Sorrento kasabasına gidiyoruz. Güney İtalya’nın vazgeçilmezi Amalfi kıyılarını gün boyu dolu dolu keşfedeceğimiz bugün bizleri eşsiz manzaralar, birçok tarihi yapılar karşılayacak. Sorrento’da bizi hazır bekleyen ve bölgeyi gezmemize uygun aracımızda yerlerimizi alıyoruz ve kayalıkların üzerine inşa edilmiş ve oldukça etkileyici deniz manzaraları, dik yamaçlara yerleşmiş her biri birbirinden güzel olan renkli evleri ile Positano’yu gezmeye başlıyoruz. Positano'nun tarihi, eski Roma dönemine kadar uzanır. Ancak kasabanın bugünkü şekli, Orta Çağ boyunca şekillenmiş ve 20. yüzyılda turistlerin ilgisini çekmeye başlamıştır. 1950’lerde, yazarlar, sanatçılar ve film yapımcılarının ilgisini çeken kasaba, zamanla popülerlik kazanmış ve günümüzde lüks tatil beldesi olarak ün kazanmıştır. Köyün kalbinde yer alan 12 yüzyıldan kalma Santa Maria Assunta Kilisesi, köyün en lüks oteli ve çok sayıda ünlüyü misafir etmiş olan, aynı zamanda restoran ve terasıyla harika manzara resimleri alabileceğimiz Le Sirenuse Oteli ve bu güzel deneyimlerin ardından, Positano’nun dar sokaklarında dolaşarak, rengarenk evler ve çiçeklerle süslü duvarların arasından geçebilirsiniz. Ayrıca, burada yerel zanaatkarların yaptığı el yapımı takılar, elbiseler ve sanat eserleri satan dükkanları gezebilecek, etkileyici zamanımızın sonunda kıvrımlı yolları takip ederek, bizlerde hayranlık uyandıracak manzaralar eşliğinde bir başka cennet köşe Amalfi kıyılarına aynı adı veren kasabaya ulaşıyoruz. Dik kayalıklar üzerine kurulu bu tarihi kasaba, Orta Çağ'da büyük bir denizcilik cumhuriyeti olarak önemli bir rol oynamış ve günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. 9. ve 11. yüzyıllar arasında Amalfi Cumhuriyeti olarak büyük bir deniz gücü olan kasaba, Venedik, Pisa ve Cenova gibi diğer İtalyan denizci şehirleriyle birlikte Akdeniz ticaretinde önemli bir yere sahipti. Ancak, 1343 yılında meydana gelen büyük bir tsunami ve ardından gelen doğal afetler, Amalfi'nin gücünü kaybetmesine neden olmuş, yıllar geçtikçe harika konumu, manzaraları ve muhteşem sahil şeridiyle günümüze kadar gelmiştir. Bugün Amalfi, İtalya'nın en güzel sahil kasabalarından biri olarak kabul edilir. Arsenale della Repubblica (Eski Tersane Müzesi), Amalfi Limanı ve kasabanın koruyucu Aziz Andreas’ın manastırının da içerisinde bulunduğu Amalfi Katedrali (Duomo di Amalfi) görme fırsatı bulacağımız yerlerdendir. Güzel ve unutulmaz fotoğraflamalar yapabileceğimiz bu güzel kasabada vereceğimiz serbest zamanın ardından önce bizi Positano ve Amalfi’yi gezdiren özel araçlarımızla önce Sorrento’ya oradan da konaklayacağımız otelimize geri dönüyoruz.
1. ve 2. Tur Konaklama: 4* Mediterranea Hotel & Convention v.b. (Salerno)
Otelimizdeki kahvaltımızı yaptıktan sonra, Sorrento Limanı’na gidiyor ve limanda bizi bekleyen hızlı vapurla Akdeniz’in İncisi Capri Adası’na doğru keyifli bir deniz yolculuğuna çıkıyoruz. Capri’ye ulaştığımızda, adanın büyüleyici manzaralarını keşfetmek üzere bizi bekleyen araçlarla Anacapri bölgesine hareket ediyoruz. Roma İmparatoru Tiberius, M.S. 27-37 yılları arasında Roma’dan ayrılarak Capri’ye yerleşmesi ve burayı kişisel inziva yeri olarak kullanmış olmasıyla da bilinen adada Villa Jovis adı verilen sarayı, hala adanın en önemli tarihi yapılarından biridir. Yüksek bir yamaca kurulmuş olan bu bölge, muhteşem panoramik manzaraları ve doğal güzellikleriyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Capri Adası, hareketli plajları, tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle sadece gezginlerin değil, aynı zamanda jet sosyetenin de ilgisini çeken eşsiz bir destinasyondur. Adada ziyaret edeceğimiz yerler arasında Augustus Bahçeleri (Gardens of Augustus), Marina Piccola, Villa San Michele ve Punta Tragara Hotel gibi önemli noktalar bulunmaktadır. Daha sonra, yaklaşık 12 dakikalık bir telesiyej yolculuğu ile adanın en yüksek noktası olan Monte Solaro’ya (589 metre) çıkıyoruz. Burada Capri’nin nefes kesen manzaralarını seyrettikten sonra, serbest zaman veriyoruz. Adanın lezzetlerinin tadına bakabileceğiniz ve serbestçe vakit geçiriyoruz. Eski bir saat kulesinin çevresinde toplanmış lüks İtalyan kafeleri ve restoranlarıyla ünlü olan bu meydan, Capri’nin canlı ve zarif atmosferini deneyimlemek için mükemmel bir noktadır. Serbest zamanın ardından limana dönüyor ve bizi getiren hızlı vapurla Sorrento’ya geri dönüyoruz. Limanda bizleri bekleyen aracımıza geçerek Napoli panoramik şehir turumuzu gerçekleştirmek üzere şehir merkezine gidiyoruz. Güney İtalya’nın bu en karakteristik şehrinde yapacağımız turumuzda, başta Castel Nuovo (Yeni Kale), San Carlo Tiyatrosu, Umberto Galerisi, Napoli Kraliyet Sarayı, San Francesco Bazilikası ve Plebiscito Meydanı gibi kentin en önemli unsurlarını görerek turumuzu tamamlıyor ve Nola bölgesindeki otelimiz gidiyoruz.
1. ve 2. Tur Konaklama: 4* Radisson Hotel Naples Nola v.b (Nola)
Oteldeki kahvaltımızın ardından, keyifli bir başka program için yola koyuluyoruz. Volkanik kökenli küçük ama bir o kadar etkileyici güzellikte olan ve Castel Romano bölgesinde yer alan Nemi Kasabası'na gidiyoruz. Lezzetli küçük dağ çilekleriyle ve festivalleriyle bilinen bu şirin kasabada vereceğimiz molada dileyen konuklarımız turtaların tadına bakabilirler. Orta Çağ’dan kalma evleri ve çiçeklerle süslenmiş balkonlarıyla Nemi, klasik bir İtalyan kasabasının sıcak atmosferini yansıtır. Av tanrıçası Diana Tapınağı ve 16. Yüz yılda inşa edilmiş olan Ruspoli Sarayı kasabanın tarihi hakkında bize ışık tutacaktır. Buradaki keyifli gezimizin ardından, Katolik Kilisesi’nin lideri Papa’nın yazlık sarayının bulunduğu Castel Gandolfo Kasabası'na doğru yolumuza devam ediyoruz. Yüzyıllar boyunca Papaların yaz aylarını geçirdiği bu saray, 17. yüzyılda Papa Urban VIII tarafından inşa edilmiştir. Günümüzde müze olarak ziyaret edilebilen bu saray, Vatikan tarafından halka açılmıştır. İçerisinde Papa’ya ait odalar, tarihi mobilyalar ve Vatikan’ın bazı koleksiyonları bulunmaktadır. Ünlü mimar Gian Lorenzo Bernini tarafından tasarlanan San Tommaso da Villanova Kilisesi, muhteşem peyzaj düzenlemeleri, antik Roma kalıntıları ve huzurlu atmosferiyle dikkat çeken Barberini Bahçeleri ve volkanik krater gölü olan Albano Gölü göreceğimiz yerler arasındadır. Gezimizi tamamladıktan sonra çok kısa mesafede bulunan ve yemek, alış-veriş ve indirimli outlet mağazalarını gezebileceğimiz McArthurGlen Outlet’ine gidiyoruz. Burada vereceğimiz serbest zamanın sonunda Roma şehrinde oryantasyon gezimizi tamamlayarak otelimize yerleşiyoruz.
1. ve 2. Tur Konaklama:: 4* President Pomezia v.b.
Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, 44 hektarlık alanıyla dünyanın en küçük bağımsız devletlerinden biri olan Vatikan’a hareket ediyoruz. Katolik mezhebinin ruhani merkezinde, rehberimizin anlatımlarını dinliyor ve arzu eden konuklarımız ile Aziz Petrus Bazilikasını ziyaret ediyoruz. Vatikan gezisi sonrası dünyanın en eski kentlerinden Roma’nın sembol yapılarından olan Kolezyumu görmeye gidiyoruz. Kolezyum; tarihte gladyatör dövüşlerinin yanı sıra, pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması ve klasik mitolojiye dayanan dramalara da sahne olmuştur. Antik dönemin en ünlü bu Arenasını, Roma Sarayı’nı takip ederek, rotamız üzerinde yer alan, Palazzo Di Venezia’ya varıyoruz. Kısa bir fotoğraf molasından sonra, kentin diğer sembol yapılarından Panteon’a gidiyoruz. Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilen, 7. yüzyıldan sonra kilise olarak kullanılan, II. Vittorio Emanuele başta olmak üzere İtalyan tarihinin önemli şahsiyetlerinin mezarlarını barındıran Panteon’u ziyaretimizin devamında, antik Domitian Hipodromunun kalıntılarının da bulunduğu ve merkezindeki Dört Nehir Çeşmesi (Fontanadei Quattro Fiumi) ile ünlü Navona Meydanını görerek dünyanın en ünlü çeşmelerinden Aşk Çeşmesi olarak da bilinen, Trevi Çeşmesi’ne geçiyoruz. Burada vereceğimiz öğle yemeği molamızın sonrasında tekrar buluşarak, 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren, adını İspanya Büyükelçiliği’nden alan İspanyol Merdivenleri’ne doğru yürüyor ve ünlü markaları bulabileceğiniz mağazaların ve kafelerinin bulunduğu bölgede serbest zaman veriyoruz. Roma turumuzun bitiminde İzmir’e dönüş uçuşumuzu gerçekleştireceğimiz Roma havalimanına transferimizi gerçekleştiriyoruz. Bagaj, pasaport ve check-in işlemlerimizi tamamlayarak Sun Express Hava yollarına ait XQ 869 sefer sayılı uçuşu ile saat 19:10’da İzmir’e uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Yerel saat ile 22:30’de İzmir Adnan Menderes Hava Limanına varışımızın ardından bir başka tur programımızda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
✈︎ Uçuş No: XQ 869 (Sun Express) – Kalkış: Roma - Saat: 19:10 - Varış: İzmir – Saat: 22:30
Tarih | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | Ek Yatak | Çocuk |
19.08.2025 - 26.08.2025 | 1.547,00 € | 1.797,00 € | 1.547,00 € | 0 - 2 Yaş 190,00 € 3 - 12 Yaş 1.527,00 € |
16.09.2025 - 23.09.2025 | 1.497,00 € | 1.747,00 € | 1.497,00 € | 0 - 2 Yaş 190,00 € 3 - 12 Yaş 1.477,00 € |
Sanatın, Tarihin ve Romantizmin izinde olan Rönesans'tan Kalan Miras İtalya
Sun Express Hava Yolları 7 Gün - 6 GeceDolu Dolu İtalya Turu, tarihin, sanatın, kültürün ve eşsiz lezzetlerin buluştuğu bu benzersiz yolculukta, Roma'dan Floransa'ya, Venedik'ten Napoli'ye kadar İtalya'nın en ikonik şehirlerini keşfetmenizi sağlıyor.
İzmir'den Corendon Hava Yolları ile 8 Gün 7 Geceİtalya'nın Doğa Harikası Gölleri'nden, İsviçre'nin Alp Zirvelerine Uzanan Unutulmaz Alpler Turu Sizi Bekliyor.
Sun Express Havayolları 7 Gün - 6 GeceDolu Dolu İtalya Turu, tarih, kültür ve lezzet dolu bir yolculukla, Roma'dan Floransa'ya, Venedik'ten Napoli'ye kadar İtalya'nın en özel noktalarını keşfetmenizi sağlıyor!
Corendon Hava Yolları ile NAP-BGY 8 Gün 7 GeceMuhteşem manzaraları, kendine has lezzetleri ile Sicilya& Malta
Kişiye Özel Transfer/Türk Hava Yolları 6 Gün-5 Gece