Turumuz kişiye özel aracın sizi adresinizden alması ile başlıyor. İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali'nde buluşarak, check-in işlemlerimizi tamamlıyor ve Türk Havayollarının tarifeli seferi ile Nice uçuşunu gerçekleştiriyoruz. Nice havalimanına varışımızın ardından limanda karşılanıyor hem zarif hem de sade, Côte d'Azur'un resmi olmayan başkenti Nice'ten hareket ediyoruz. Melekler Körfezi'nin kıvrımı boyunca uzanan, çok sayıda plajı ve ünlü Negresco dahil lüks otelleriyle ünlü Promenade des Anglais'in hayranlık uyandıran doğasını göreceğiz. Nice'deki bu yarım günlük gezi turunda Fransa'daki Fransız Rivierası'nın en gözde turistik yerlerini ve gizli ilgi çekici yerlerini keşfediyoruz. Rehber imiz eşliğinde Promenade des Anglais ve Promenade des Arts'a gidiyor ve tarihi Cimiez mahallesini görüyoruz. Akropolis Merkezi, Rus Ortodoks Katedrali gibi ilgi çekici yerleri ziyaret ediyoruz. Nice çatılarının panoramik manzarasını görmek için Castle Hill'in tepesine doğru yürüyoruz. Tur bitiminde muhteşem Eze köyüne gitmek için otobüslerimize biniyor ve Monaco’ya hareket ediyoruz. Nice'ten Monaco'ya giden uçurum yollarının panoramik manzarasını deneyimlerken. Nefes kesici bir manzaraya sahip kartal yuvası gibi büyüleyici Eze’yi keşfedeceğiz. Rivierası'ndaki ünlü turistik yer olan Èze, tepenin zirvesinden deniz manzarasıyla dünya çapında ünlüdür. Jardin botanique d'Èze, kaktüs ve sukkulent koleksiyonunun yanı sıra panoramik manzarasıyla da bilinir. Walt Disney’in, Èze'de önemli miktarda zaman geçirdiğini biliyoruz. Bunun yanısıra parfüm müzesi ile de ünlenen Eze ‘de güzelliği tescillenmiş bu köyün girişinde yer alan parfüm fabrikasına da uğrayacağız. Muhteşem kokular eşliğinde yapacağımız gezimizin ardından Çok yönlü bir ülke olan Monako Prensliği'ne doğru yolculuğumuz devam ediyor bu size Prens Sarayı, Grace Kelly'nin mezarına ev sahipliği yapan görkemli Katedral ve olağanüstü Oşinografi Müzesi ile taçlandırılan Eski Kent'in cazibesini ortaya çıkarıyor. Daha sonra efsanevi Monte carlo meydanını keşfedin, şık arabaların ve şık kumarhanelerin arasında gezinerek kendinizi eğlendirin ya da sadece Hercule limanındaki mega yatların manzarasının tadını çıkaracağız. Tur bitiminde Nice’teki otelimize hareket. Geceleme otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından Cannes ‘a gitmek üzere otelimizden hareket ediyoruz. Cannes’e giderken yol üstünde Fransız Rivierası boyunca tatil bölgeleri arasında önce çıkan en güzel yerlerden biri olan Antibes’e uğruyoruz. Antibes gezimizin ardından özellikle bahar aylarında dünyaca ünlü Cannes Film Festivali'nin organize edildiği küçük ama adından sıkça söz ettiren bir şehir Cannes’da, Promenade de la Croisette, Palais des Festivals, Château de la Napoule göreceğimiz yerler arasında olacak. Devamında St Tropez’e geçiyoruz. Cote d’Azur ‘un gizli incisi olan bu şehir körfezinin konumu ve rüzgara karşı korunaklı olması sebebiyle birçok medeniyette önemini korumuş ve Fransa Krallığı’nın üçüncü önemli limanı olmuş, 19. yüzyılda ise ünlü hikaye ve roman yazarı Guy de Maupassant kasabanın kendince ismini de belirlemiştir; denizkızı… Guy de Maupassant’ın ‘denizkızı’ ismini verdiği St. Tropez’nin isminin yankılanması ise 1956 yılında Bardot’nun St. Tropez’de Pampelonne plajında çektiği, “Ve Tanrı Kadını Yarattı” filmi Bardot kadar şehri de taçlandırmış oldu. St Tropez panaromic turumuzda ayrıca St. Tropez Harbor, Marina Port Harbor, Port Grimaud’u görecek liman ve deniz manzarasının keyfini çıkaracağız. Turumuzun bitiminde konaklayacağımız Avignon’a hareket ediyoruz. Otele varışımızın ardından check in işlemlerimizi tamamlıyoruz. Kısa bir dinlenme sonrası rehberimiz bize tur bitimimize kadar ev sahipliği yapacak, Fransa tarihine dini, askeri ve ekonomik olaylarıyla adını yazdırmış Avignon şehrini gezdiriyor. Rhone nehri kıyısına kurulmuş ve surları halen dimdik ayakta olan Avignon bir zamanlar Papalığa geçici olarak başkentlik yapmış bir şehirdir. Eski şehir bölgesi, tarihi dokusunu mükemmelen korumuş Provence bölgesinin en güzel şehirlerinden biridir. Yürüyüş güzergâhımızda Avignon Katedrali, dar sokaklar, Moliere’in dahi sahne aldığı Tarihi Tiyatrosu, şarkılara ilham vermiş tarihi Benezet Köprüsü panoramik olarak göreceğimiz yerler arasındadır. Geceyi noktalamak ve yorgunluğumuzu atmak adına otelimize dönüyoruz. Konaklama otelimizde

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından şehir turumuzu yapmak üzere otelimizden hareket ediyoruz. Roma döneminden kalan su şebekesi ve çeşmeleri halen çalışan bu şehirde yapacağımız yürüyüş turumuz esnasında Rotonde çeşmesi, Pazar yeri, Albertas meydanı, Cours Mirabeau, Belediye meydanı ile St. Sauveur Aix-en-Provence katedrali göreceğimiz yerler arasındadır. Şehrin önemli bir sembolü de ressam Paul Cezanne. Bu şehirde doğan ünlü ressam ve burada yine önemli bir figür haline gelmiş olan Germinal romanının yazarı olan arkadaşı Emile Zola’nın gittiği kafeler ve restaurantlar durak noktalarımız. Manosque, Ansouis ve Lourmarin köylerini ziyaret ediyoruz. Bu köylere giderken de yol üzerinde birbirinden güzel manzaralar bizlere eşlik edecek. Sadece yabancıların değil aynı zamanda Fransızların da çok rağbet ettiği, görmek için turlar düzenlediği ve Fransa’nın güney bölgesinin en güzel kasaba ve köylerinden olan bu yerleşimler sizlere kafeleri, tipik restoranları ve orta çağ görüntüleri ile keyifli anlar sunacak. Gezimiz sonrasında Aİx en Provance’deki otelimize transfer oluyoruz. Konaklama otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Dünyada çok az örneği bulunan bir sanat mekânı Carrières des Lumières ilk durağımız olacak. Şimdilerde dijital sanat merkezi olarak göreceğimiz Carrières des Lumières öncesinde eski bir taş ocağı olarak kullanılmış. 1935 yılına kadar şatoların, kalelerin ve çevre köy ve kasabaların yapımında kullanılan beyaz kalkerin çıkarıldığı bu taş ocağı, bu tarihten itibaren modern malzemeler ile ekonomik olarak rekabet edemediği için kapatılmış. 1959 yılında yönetmen ve yapımcı Jean Cocteau’nun dikkatini çekmiş ve bir film platosu olarak kullanılmış. Bu tarihten itibaren birçok film, konser, gösteri ve tanıtım etkinliklerine ev sahipliği yapmış. Bu müzede “Vermeer’den Van Gogh’a- Hollandalı Ustalar” konulu dijital sergiyi hep beraber izleyeceğiz. Sonrasında Fransa tarihine dini, askeri ve ekonomik olaylarıyla adını yazdırmış Avignon şehrini ziyaret edeceğiz. Rhone nehri kıyısına kurulmuş ve surları halen dimdik ayakta olan avignon bir zamanlar Papalığa geçici olarak başkentlik yapmış bir şehirdir. Eski şehir bölgesi, tarihi dokusunu mükemmelen korumuş Provence bölgesinin en güzel şehirlerinden biridir. Yürüyüş güzergâhımızda Avignon Katedrali, dar sokaklar, Moliere’in dahi sahne aldığı tarihi tiyatrosu, şarkılara ilham vermiş tarihi Benezet köprüsü panoramik olarak görülecek yerler arasındadır. Gezilerimizin bitiminde Van Gogh’un hem en önemli resimlerinden birkaçını yaptığı (Yıldızlı Gece, Arles’da Langlois köprüsü ve şemsiyeli kadın, hem de bir sinir krizi esnasında kulağını kestiği yer olan Arles’e gitmek için bulunduğumuz noktadan ayrılacağız. Ressamın “Yıldızlı Gece” tablosunu çizdiği yer dışında, roma döneminde yapılmış 25 bin kişilik amfitiyatrosu ve sevimli dar sokaklarını gezeceğiz. Tur sonunda Dinlenmek üzere otelimize transfer oluyoruz. Konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından Marsilya turumuzu gerçekleştirmek üzere otelden hareket ediyor, şehre varışımızın ardından eski liman bölgesini geziyoruz. M.Ö 6. Yy’ da Anadolu’dan giden (Foça) Massilia kavmi tarafından kurulmuş olan bu şehir günümüzde önemli bir denizcilik ve balıkçılık şehridir. Akdeniz çanağının en büyük limanlarından olan Marsilya’dan özellikle kuzey Afrika limanlarına yoğun bir trafik var. Burada katedral, doklar, Belediye binası, Borsa binası göreceğimiz yerler arasındadır. Gezimizin ardından rehberimizin belirlediği saatte buluşuyor ve Marsilya havalimanına transfer oluyoruz. Türk Havayollarının tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuş. Turumuz önceden vermiş olduğunuz adrese yapılacak kişiye özel transferiniz ile sona eriyor.