Turumuz kişiye özel aracın sizi adresinizden alması ile başlıyor. İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali'nde buluşarak, check-in işlemlerimizi tamamlıyor ve Türk Havayollarının tarifeli seferi ile Frankfurt uçuşunu gerçekleştiriyoruz. Varışımız ile birlikte Almanya’nın 5.büyük şehri olan Frankfurt'u geziyoruz. Dünyaca ünlü, Almanya’nın en saygın yazar ve şairi olan Johann Wolfgang Von Goethe’nin (1749 – 1832) doğduğu yer olan Frankfurt, kültürel mirasını ziyaretçilerine sunmak için can atan bir şehir. Panoramik Frankfurt şehir turumuzda; Domplatz, St Bartholomew Cathedrali (Kaiser Dom), Rathaus Römer (Belediye Binası), St. Paul Klisesi, Goethe’nin Evi, Main kulesi ve Goethestrase (Alışveriş caddesi) görülecek yerler arasındadır. Kısa Frankfurt turumuzun ardından Würzburg’a transfer oluyoruz. Würzburg, Avrupa’nın en iyi saraylarından biri olan, Barok mimarinin en yüksek noktası kabul edilen ve UNESCO Dünya kültür mirası olan -Residence Palace- ile ünlüdür. Würzburg şehir turunda; Würzburg Sarayı, Dom St. Kilian (Cathedral), Alte Mainbrücke (Eski Köprü), Falkenhaus, Marienkapelle, old market square (eski şehir meydanı) görülecek yerler arasındadır. Gezimizin ardından dinlenmek üzere otelimize transfer oluyoruz. Konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından güne Bavyera Bölgesi’nin incisi olarak anılan Bamberg’i keşfederek başlıyoruz. Orta çağdan kalma sokakları, nehir manzaralı küçük şirin bahçeleri ile ahşap evlerin bulunduğu bir balıkçı yerleşimi olan Küçük Venedik’i gezeceğiz. Barok ve Rokoko tarzı ile ünlü Bamberg Katedralini dışarıdan gördükten sonra şehri yürüyerek keşfedeceğiz. Bu keşfimizin ardından Frankfurt ve Münih’in tam arasında konumlanmış küçük bir orta çağ kasabası olan Rothenburg turumuzu gerçekleştirmek üzere Bamberg’den ayrılıyoruz. Belkide tüm Almanya’nın en güzel ve kesinlikle en ünlü kasabası. Merkezi, günümüz Pazar yeri ve Jakob's Kilisesi dir. Geçen zamandan hiç etkilenmemiş orta çağ kasaba merkezi ve onu tümüyle çevreleyen, hasarsız 14.yy’dan kalma koruma duvarları ile tanınıyor Rothenburg. Burada bulunmak, zaman içinde geriye gitmiş hissi veriyor ziyaretçilerine. Orta çağda özgür bir imparatorluk şehri olarak anılıyor, 15.yy’da Heinrich Toppler idaresinde altın çağını yaşıyor. Aynı dönem içerisinde 6000 nüfuslu bu kasaba, Frankfurt ve Münih’den çok daha büyük bir yerleşim haline geliyor. Şimdilerde Rothenburg, küçük bir kasaba, büyük bir turistik merkez. Karakter ve cezbedici güzellikler ile dolu kasabalar ilginizi çekiyorsa Rothenburg’a hayran kalacaksınız. Rothenburg turunda; Marktplatz, St. Jakobs-Church, Rathausturm (Kasaba Binası Kulesi), Altstadt, Rathaus (Eski belediye binası), 14.yy’dan kalma Siebersturm ve Kobolzeller Tor (Kobolzeller Kapısı) görülecek yerler arasındadır. Buradaki gezimizin ardından dinlenmek üzere otelimize döneceğiz. Konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Almanya’da en iyi korunmuş orta çağ şehirlerinden biri olan Dinkelsbühl’u keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. 400 yıldan beri manzarası değişmemiş olan bu şirin kent, 1806 yılında Bavaria’ ya bağlanmış ve 1888 yılında Berlin ile Münih’ ten gelen sanatçılar, şehrin güzelliğinden etkilenerek çeşitli eserlere imza atmışlar. Tur bitimi Ausburg’a transfer oluyoruz. Ausburg, Almanya’nın en eski şehirlerinden ve Bavyera eyaletinin en büyük 3. şehridir. Şehrin adı MÖ 15 yılında Roma imparatoru Augustus'un askeri üs olarak kurduğu yerleşim merkezi Augusta Vindelicorum'dan gelir. Buradaki gezimiz esnasında; Azize Anna Manastırı, Dom, Azize Mary Katedrali ve Aziz Ulrich-Aziz Afra Kilisesi göreceğimiz yerler arasındadır. Tur bitimi Münih’te bulunan otelimize transfer oluyoruz. Konaklama otelimizde.

Sabah otelde aldığımız kahvaltının ardından Bavaria Kralı Louis II'nin ("Deli Kral Ludwig") emriyle Bavyera Alpleri'ndeki Pöllat Boğazı üzerindeki bir kaya çıkıntısının üzerine inşa edilen gösterişli Neuschwanstein şatosuna gitmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. Neuschwanstein şatosu; İnşaat 1868 yılında başlamış ve hiçbir zaman tamamlanamamıştır. Walt Disney’in Uyuyan Güzel masalına ilham olan şatonun bugünkü halini almasını sağlayan, hatta logosunda da kendine yer bulan Neuschwanstein kalesi; Almanya’nın Bavyera eyaletinde en çok ziyaret alan yapıların başında geliyor. Bu efsanevi şatoyu gezdikten sonra Avrupa’nın en önemli sanat, teknoloji, finans, kültür, inovasyon, eğitim ve turizm merkezlerinden Bavyera eyaletinin başşehri Münih’e dönüyoruz. Şehir turumuzda ilk durak, etrafı müzeler, kiliseler, dükkanlar, kafelerle çevrili, şehrin kalbinin attığı yer Marienplatz, zarif kubbeleri, etkileyici çan kulesiyle ilgi çekici güzelliğe sahip Eski Belediye Binası (Altes Rathaus), Münih denilince ilk akla gelen yapılardan, şehrin adeta sembolü Yeni Belediye Binası (Neues Rathaus) 14.yüzyıl gotik tarzda inşa edilmiş İsator Kapısı, yine Münih’in simgesi olarak kabul edilen Kral Ludwing’in altın mezarı ve birçok hazinenin sergilendiği Fraunenkirche (Meryemana Kilisesi) görülecek yerler arasında. Tur bitimi dinlenmek üzere otelimize geçiyoruz. Konaklama otelimizde.

Sabah otelde aldığımız kahvaltının ardından Avusturya’da Viyana’nın popülerliğini devralan, insanı bir masalın tam da ortasında hissettiren Hallstatt’a doğru yola çıkıyoruz. Doğanın bütün renklerini ve canlılığını, tertemiz havayı, insanın ruhunu arındıracak kadar güzel ve etkileyici dingin göl atmosferini yaşayacağınız ,dünyada görülmesi gereken 100 yerden biri olarak geçen Hallstatt, aynı zamanda UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine ekli. Göl kenarında banklarda oturup kuğuları ile dinlendirici, huzur veren manzarayı izleyebilir, ara sokaklarında birbirinden güzel evlerin arasında gezebilir, Hallstat’ın merkezi Market Square’de bölgeye özgü ürünlerin satıldığı mağazalarda alışveriş yapabilir, kasabanın merkezinden rahatça ulaşabileceğiniz finiküler ile 350 metre yukarıdaki gözlem noktası (skywalk) dan Hallstat gölünün muhteşem panoramik görüntüsünü izleyebilirsiniz. Hallstatt gezimiz sonrası Mozart’ın notalarının yükseldiği Salzburg’a hareket edeceğiz. Doğu Avrupa’nın yemyeşil ormanlık yollarında harika manzaralar eşliğinde Salzburg’a varmışımızla birlikte otelimize geçeceğiz. Konaklama otelimizde.

Sabah otelde aldığımız kahvaltının ardından Salzburg’u keşfetmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. Salzburg’un en önemli ve en gözde yerlerinden 900 yıllık tarihe sahip Avrupa’nın en büyük kalesi Festung Hohensalzburg, çiçekler ve birbirinden etkileyici heykellerle donatılmış sahip Mirabell Sarayı bahçesi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans dönemine ait binaların bulunduğu eski şehir ve Residence Meydanı, aşıkların aşklarının sonsuza dek sürmesi için, dileklerini yazdıkları kilitlerin asıldığı Makartsteg köprüsü, kuşların ve nehrin sesi ile oluşan mükemmel senfoniyi banklarda oturarak iliklerinize kadar hissedebileceğiniz Salzburg şehrini ikiye ayıran Salzach Nehri, tabelaları ferforjeden yapılmış ünlü markaların mağazalarının olduğu Salzburg’un kalbi ve en güzel caddesi Getreidegasse Caddesi, Getreidegasse Caddesi üzerinde dikkatinizi çekecek Mozart'ın doğduğu ev, altın rengi kocaman bir küre üzerinde ayakta duran bir adam heykeli ile Kapitelplatz' Mozart’ın ihtişamlı heykelinin de bulunduğu Mozartplatz, görüldükden sonra havalimanına transferimiz gerçekleşecek. Türk Havayollarının tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuyoruz. Turumuz adresinize yapılacak kişiye özel transferiniz ile sona eriyor.